Blog Tanıtımı Nasıl Yapılır? Blogunuz için 25 İpucu
İster bir blog açmayı planlıyor olun, ister bir süredir içerik üretiyor, özenle seçtiğiniz kelimelerin daha çok kişiye ulaşmasını ve daha fazla okunmasını sağlamanın yolu tanıtım yapmaktan geçer.
Blogunuz ana uğraşınız veya bunun sadece küçük bir parçası olabilir. Her iki durumda da blog yazmak, belirli bir alanda uzmanlığınızı oluşturmak, SEO yoluyla sitenize daha fazla trafik çekmek ve diğer birçok olumlu nedenin yanı sıra kitlenizle etkileşim kurmak için de önemli bir araçtır.
Blog dünyasında yeniyseniz, nasıl bir blog açacağınıza dair bu kılavuzu okuyun. Daha sonra blog yazılarınızı yazmaya başlayabilirsiniz. Bunu yaparken günümüzde zaten var olan sayısız blog arasında öne çıkabilmek için sadece görsel ve yazılı içeriğin yeterli olmadığını unutmayın.
Blogunuza dikkat çekmek için sosyal medyada ve diğer reklam mecralarında aktif olmalı, içeriğinizi kitlenizin ihtiyaçlarına göre uyarlamalı ve SEO için en iyi stratejileri öğrenmelisiniz. Aşağıda, blogunuzu nasıl tanıtacağınıza dair tavsiye edilen 25 benzersiz ipucu bulacaksınız:
- En popüler sosyal medya kanallarını kullanın
- Benzer ilgi alanlarına sahip topluluklarla paylaşım yapın
- Diğer blog kaynaklarından yararlanın
- Çalışmalarınızı vlog ile birleştirin
- Influencerlar ile etkileşim kurun
- Bir üye alanı oluşturun
- Google’a reklam verin
- Haftalık bir bülten yayınlayın
- E-posta imzanıza blogunuzun bir bağlantısını ekleyin
- Diğer bloglarda konuk yazar olarak yer alın
- Etkinliklerde konuşmacı olun
- Sosyal ağlar için paylaşım düğmeleri ekleyin
- Güçlü eylem çağrıları yazın
- İnfografik ve tablolar gibi göze çarpan görseller oluşturun
- Çeşitli medya ögeleri kullanın
- E-kitap yazın
- Yazılarınızı farklı dillere çevirin
- Anahtar kelime araştırmanızı ciddiye alın
- Meta etiketlerinizi optimize edin
- Alternatif metinler yazın
- Rakiplerinizden öğrenin
- Backlink’ler alın
- Yazılarınıza blogunuzdan bağlantılar serpiştirin
- Blogunuza schema markup ekleyin
- Hızlandırılmış mobil sayfa (AMP) özelliklerini etkinleştirin
01. En popüler sosyal medya kanallarını kullanın
2020 yılında sosyal medyada varlığı olmayan markanız, Sünger Bob çizgi filmindeki Patrick karakterinin hayatına benzer; aynı bir kayanın altında yaşıyormuşsunuz gibi. Blogunuzun fark edilmesini istiyorsanız, yazılarınızı sosyal medyada paylaşmanız gerekir.
Önceliği en popüler platformlara verin, mesela blogunuzu Facebook’ta tanıtarak başlamanızı önerebiliriz. Instagram, Twitter ve LinkedIn de mükemmel seçenekler olarak sayılabilir. Bu sosyal medya pazarlama kılavuzu, her birinin tüm inceliklerini anlamanıza yardımcı olacak.
Bu platformlarda blogunuzu tanıtmanın en yaygın yolu, blog yazınıza bir bağlantı ve yazınızın ilgi çekiçi bir özeti gibi okuyucuları bu bağlantıya tıklamaya teşvik eden kısa bir açıklama içeren bir sosyal medya paylaşımı oluşturmaktır. Instagram hikayeleri, Facebook Reklamları ve diğer ücretli tanıtım yöntemleri gibi birçok seçenek de sizin için kullanışlı olabilir. Tanıtımlara para harcamakta kararsız olsanız bile bir blogger olmak ve blogunuzdan para kazanmak konusunda ciddiyseniz, bu yatırımların uzun vadede size çok büyük getirisi olabilir.
02. Benzer ilgi alanlarına sahip topluluklarla paylaşım yapın
Facebook grupları, forumlar ve LinkedIn grupları, belirli bir konuyla ilgilenen belirli bir kitleye ulaşmak için ideal ortamlardır. Sizinle alakalı bir topluluk bulduğunuzda, içeriğiniz için kaliteli okuyucuları hedefleyeceğinizi ve kimsenin sizi spam olarak görmeyeceğini garanti etmiş sayılırsınız.
Bu rotayı seçerseniz, sadece arada sırada paylaşımlar yapın, diğer kişilerin paylaşımlarıyla etkileşimde bulunun ve paylaştığınız içeriğin kişisel bir şekilde yazılarınızı tanıtarak görenlere bir değer kazandırdığından emin olun. Grupta amaçsızca, öylesine paylaşım yapan bir kişi olmak istemezsiniz. Bu yaptığınız işin değer kaybetmesine sebep olur.
03. Diğer blog kaynaklarından yararlanın
Hitap edeceğiniz toplulukları bulmak ve blogunuza trafik çekmek için bir başka platform da Reddit ve Quora gibi içerik ve bilgi odaklı sitelerdir. Bu platformlardaki konular daha çok konuşma biçimindedir. ve blog yazılarını paylaşmanız için daha rahat ve çok da tanıtım gibi durmayan fırsatlar sunan bir formattadır. Buradaki asıl nokta ‘çok da tanıtım gibi durmayan’ paylaşımlar yapmanızdır çünkü hem doğal hem de konuyla alakalı görünmek istersiniz. En iyi sonuçlar için, kendi yazılarınızın yanı sıra güvendiğiniz diğer medya kaynaklarından gelen yazıları da paylaşın. Böylece içeriğinizin tamamı sadece kendinizi tanıtmaz.
04. Çalışmalarınızı vlog ile birleştirin
Video ve blogun birleşimi olan vlog, YouTube’un internetteki güçlü varlığı nedeniyle blog yazmaktan daha popüler bile olabilir. Daha da detaya inersek, internet kullanıcılarının neredeyse üçte biri bu platformda. Bu yüzden belki de kendi YouTube kanalınızı açarak bu pazara ilgi göstermenin tam zamanı olabilir. Eğer videolar size göreyse tabi. Blog yazılarınıza bağlantılar içeren videolar ve yazılarınızda gömülü olarak bulunan videolar içeriğinizi tanıtmak konusunda harikalar yaratabilir.
05. Influencerlar ile etkileşim kurun
Fenomen veya etkileyici anlamına gelen influencer, kısa tanımıyla popüler sosyal medya kanallarında yüksek sayıda takipçisi olan kişilere deniyor. Influencerlar aracılığıyla pazarlama olarak bilinen influencer marketing sayesinde, sosyal medyada önemli bir etkiye sahip olan bu kişilerin ulaşabileceği büyük pazardan yararlanarak erişiminizi yepyeni bir kitleye genişletin. Facebook, Instagram, YouTube ve benzeri platformlarda geniş bir takipçi kitlesi olan influencerlar, sektörlerinde trend belirleyiciler olarak yüksek güvenilirliğe sahipler.
Influencerlar tavsiye verip yazılarınızın bağlantılarını paylaştıklarında, genellikle dürüst, ilgili ve tarafsız olurlar. Bu da fikirlerinin şirketlere ve ünlülere kıyasla daha otantik ve inandırıcı olmasını sağlar. Bu nedenle, blog yazılarınızı paylaşmakla ilgilenen influencerlar varsa, bunun kesinlikle içeriğinize daha fazla dikkat çekeceğini bilin.
Bu yöntemi test etmek için işe en çok bulunduğunuz sosyal medya platformlarında biraz araştırma yaparak başlayın ve sektörünüzle ilgili popüler hesapların bir listesini oluşturun. Sonrasında bu hesapların paylaştığı içeriklerle etkileşim kurun, bu kişilerle sohbet edin ve onlara işlerine yarayacak şeyler sunun. Influencerlar için başvurabilecekleri bir kaynak haline gelirseniz, yazılarınızı paylaşarak size yardımcı olmaya daha istekli olacaklardır.
Başka platformlar aracılığıyla blogunuzun reklamını yapın
06. Bir üye alanı oluşturun
Wix aracılığıyla blog yazıyorsanız, Üye Alanı’nın ziyaretçilerin katılımı ve etkileşimi için paha biçilmez olduğunu göreceksiniz. Üye Alanı, sadece en büyük takipçilerinizin yuvası olmakla kalmaz, onlara e-posta bildirimleri aracılığıyla en son yazılarınıza erişmelerine olanak vererek blogunuza tekrar tekrar geri dönmelerini sağlar. Ayrıca, üyelere yazılarınıza yorum yapma, beğenme ve onayınız olursa konuk yazar olarak blogunuzda yer alma şansı verir.
Sizin açınızdan ise üyelerin hangi konuşmalara katıldıklarını, hangi yazılarla etkileşimde bulunduklarını ve hangi konuları takip etmeyi seçtiklerini görebilirsiniz. Bu sayede, topluluğunuzu kişisel düzeyde tanıyabilir ve pazarlama çabalarınızı doğru kişilere doğru şekilde genişletebilirsiniz.
07. Google’da reklam verin
Arama motorları üzerinden pazarlama yapmak ücretsiz değildir, ancak bir miktar harcamayı göze alırsanız paranızın karşılığını da alırsınız. Bu yöntemi uygulamanın en popüler yolu Google Ads kullanmaktır. Google Ads, kullanıcıların içeriklerini Google Reklam Ağı’ndaki devasa potansiyel ziyaretçi havuzuyla paylaşmak için ödeme yaptıkları online bir reklam platformudur. İnternet kullanıcılarının %90’ından fazlasına bu platform üzerinden ulaşılabilir, bu yüzden böyle bir fırsatı kaçırmamak gerekir. Bu kadar kişi arasından istediklerinizi konum, demografik özellikler, anahtar kelimeler vb. gibi belirli kriterlere göre hedefleyebilirsiniz.
08. Haftalık bir bülten yayınlayın
İnternet üzerinden reklam ve tanıtım yapmanın en eski yollarından biri olan e-posta pazarlama hala geçerliliğini koruyor, hatta her zamankinden daha da canlı. Bu yöntem yoluyla içeriğinizi kaydolan abonelerle düzenli olarak paylaşabilirsiniz.
Okuyucularınızın açmayı dört gözle bekledikleri e-postalar üretmek için takip etmeniz gereken birden çok aşama bulunur. İlk olarak, blog sitenizde abonelik bölümüne dikkati çekerek posta listenizi oluşturmalısınız. Bir lightbox ve özel bir online form ile bunu kolaylıkla yapabilirsiniz. Yeni kayıt olanları otomatik bir karşılama e-postasıyla selamlayın ve farklı yazılarınıza bağlantılar paylaşarak blogunuzda neler bulabileceklerine dair bir fikir verin. Ancak bundan sonra onlara haftalık (veya iki haftalık veya aylık – size kalmış) blog yazılarınızı bülteniniz aracılığıyla göndermeye başlayabilirsiniz.
09. E-posta imzanıza blogunuzun bir bağlantısını ekleyin
Bu, blogunuza fazladan birkaç ziyaretçi çekmek için kolay bir yoldur. Nasıl yapacağınız öğrenmeye profesyonel bir e-posta imzası oluşturma yollarını okuyarak başlayabilirsiniz. Blogunuzun URL’sini de bağlamayı unutmayın. Blogunuz kişisel markanızın büyük bir parçasıysa, her yere bağlantı vermek istersiniz. Yani, e-posta imzanızı sadece bir başlangıç olarak kullanın. Blog yazılarınızı sosyal medya hesaplarınıza bağlayarak ve diğer kullanıcıların gönderileriyle etkileşim kurarak da tanıtabilirsiniz.
10. Diğer bloglarda konuk yazar olarak yer alın
Kendi blogunuzun dışında sesinizi duyurmak, daha da büyük bir potansiyel takipçi kitlesine erişmenizi sağlayabilir. Konuk yazarlık yapmak, popüler sitelerin ve sektörlerin pazarlarına girmek için blogunuzun dışındaki platformlarda blog yazıları yazma sürecidir.
Konuk blog yazarlarını kabul eden yayınlar üzerinde araştırma yaparak başlayın. Ayrıca, BuzzFeed, Freelance Writing ve BigCommerce gibi daha erişilebilir olan ve konuk blog yazarlarını kabul eden popüler yayınlar için de yazmayı düşünebilirsiniz.
Hikayeleriniz bu yayınların sayfalarına ulaşırsa, blogunuza backlink’ler (siteye geri giden bağlantılar) verebilir ya da yazınızın sonunda blogunuz hakkında bilgi veren kısa bir biyografi ekleme şansı elde edebilirsiniz. Her iki durum da blogunuzun reklamını yapmak için önemlidir.
11. Etkinliklerde konuşmacı olun
Yüz yüze pazarlama çabalarının gücünü sık sık hafife alıyoruz. Birçok marka, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için giderek daha fazla kişiselliği ön plana çıkarırken, kitlenizi şahsen tanımak sizi bu çok ihtiyaç duyulan trendin ön saflarına koyar.
Şöyle düşünün: Yetenekli bir müzisyenin şarkılarını canlı bir performansına gittikten sonra mı saha çok dinlersiniz yoksa internette bir iki kere duyduktan sonra mı? Bulunduğunuz şehirdeki etkinliklere misafir konuşmacı olarak katılarak kitlenizin dikkatini çekin ve çok abartmadan blogunuzun tanıtımını yapın. Bonus olarak, üzerinde blogunuzun adresini içeren kartvizitler dağıtın.
İçeriğinizi değiştirin ve uyarlayın
12. Sosyal ağlar için paylaşım düğmeleri ekleyin
İşte size mevcut okuyucularınızın sizin için tanıtım yapmasını sağlayacak bir ipucu: İçeriğinizi internette paylaşmalarını mümkün olduğunca kolaylaştırın. Ayrıca, sosyal medya çoğu internet kullanıcısının boş zamanlarını geçirdiği bir yer olduğundan, mevcut blog ziyaretçilerinize içeriğinizi kendi akışlarında kolayca yayınlama olanağı vermek istersiniz.
Bunu başarmak ise oldukça basit. Yazılarınıza sosyal medyada paylaşım düğmeleri ekleyin, yeter.
13. Güçlü eylem çağrıları ekleyin
Eylem çağrıları, bağlantılar eklenmiş olan ve okuyucuları hemen harekete geçmeye teşvik eden kısa ifadelerdir. Bu eylem, blogunuzun bültenine abone olmak, bir yazıyı paylaşmak, online mağazanızdan ürün satın almak gibi şeyler olabilir. Daha büyük bir okuyucu kitlesini blogunuzu ziyaret etmeye teşvik etmek için, bu yöntemi sitenizin mikro-metninde ve doğrudan yazılarınızda kullanın.
İlham almak için şu eylem çağrısı örneklerine bir göz atmaya ne dersiniz? Ayrıca, renkli ve büyük arka planlar, ve sitenizdeki metninin geri kalanından farklı, kalın bir yazı tipine sahip düğmeler kullanarak eylem çağrılarınızı öne çıkarabilirsiniz.
14. İnfografik ve tablolar gibi göze çarpan görseller oluşturun
Metin ve resimler, blog yazılarının olmazsa olmazıdır, ancak öne çıkmak istiyorsanız biraz daha yaratıcı olmanız gerekir. Blog yazılarınızın neyle ilgili olduğuna bağlı olarak bir infografik, illüstrasyon veya grafik kullanımı, görsel içeriğinize mükemmel bir katkı sağlayabilir.
Bir resim bin kelimeye bedelse, bir infografik de bütün bir makaleye bedeldir diyebiliriz. Örneğin, oluşturduğumuz bu web sitesi kullanıcı istatistikleri infografiği, makalenin metninden bağımsız olarak da derinlemesine bilgiler sağlar. Bazı temel grafik tasarım becerileriniz ve paylaşmaya değer içeriğiniz varsa, bu yaratıcı kaynaktan yararlanarak içeriğinizi zenginleştirin.
15. Çeşitli medya ögeleri kullanın
Farklı yaratıcı kaynaklardan bahsetmişken, bu dijital çağda sadece kelimelerle yazmak zorunda değilsiniz. Yeteneklerinizi birden fazla medya kaynağı arasında birleştirmek, blogunuzu farklı platformlarda tanıtmanıza ve farklı ilgi alanlarına sahip insanlara ulaşmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, farklı ziyaretçiler içeriklerini gün boyunca farklı şekillerde tüketmeyi tercih ederler. Örneğin, bazı insanlar işe giderken podcast dinlemeyi tercih eder, bazıları daha görseldir ve fotoğraflardan oluşan bir slayt gösterisiyle daha iyi etkileşime girer, bazıları ise video içeriğini seçer.
Kendinizi ve okuyucularınızı yormamak adına her gönderi için iki tür medya ile başlayın.
16. E-kitap yazın
Uzun formlu içerik, yararlı bir amaca hizmet ettiğinde işe yarar. Bir blog yazmaya başladıysanız yazmayı ya da en azından bu uğraşınızın neticesinde elde etmek istediğiniz sonuçları seviyorsunuz demektir. Bir e-kitap, alanınızdaki uzmanlığınızın tüm kapsamını göstermenin etkileyici bir yoludur. E-kitap, bir blog yazısının daha kapsamlı bilgiler sunan ve daha uzun bir sürümüdür. Örneğin, İtalyan yemekleri yapan bir şef ve blog yazarıysanız, restoran sitenize çeşitli makarna türlerini nasıl mükemmel yapabileceğinizle ilgili bir rehber kitap yükleyebilirsiniz.
Bir rehber kitap, içindekiler tablosu, bölümler veya kısımlar, giriş ve sonuç bölümlerini içerir. Böyle bir görevi üstlenmek elbette çocuk oyuncağı değildir, ancak blogunuzu ve bilginizi farklı kitlelere tanıtmanıza yardımcı olur. Ayrıca, blogunuzdan para kazanmak için e-kitaplarınızı satabilirsiniz.
17. Yazılarınızı farklı dillere çevirin
Yabancı dil biliyor musunuz? Cevabınız evetse yeteneklerinizi blogunuz için işe yarayacak şekilde kullanın. İçeriğinizi başka dillere çevirerek daha büyük bir kitleyi hedefleyebilirsiniz. Bunu çok dilli bir sitenin parçası haline getirin ve erişiminizi genişletin. Unutmayın, bazı kültürel referansların ve konuların ülkeler arasında anlaşılması daha zor olabilir. Yazılarınızın global bir kitleye hitap etmesine dikkat edin.
SEO çalışmalarınızı artırın
18. Anahtar kelime araştırmanızı ciddiye alın
SEO, içeriğinizin Google’da bulunmasına yardımcı olma sürecidir. Bu konuda başarılı olabilmek için kişisel bir SEO planına sahip olmak isteyebilirsiniz. İlk adım, hedeflediğiniz internet kullanıcıları tarafından yaygın olarak aranan belirli anahtar kelimeler veya kısa ifadeler için arama sonuçlarında yüksek bir sıralamada bulunmaktır.
Hangi ifadelerin sizin için en uygun olduğunu görmek için detaylı bir anahtar kelime araştırması yapmalısınız. Burada bulabileceğiniz anahtar kelime araştırma araçlarını size önerebiliriz. Hangi ifadeleri kullanacağınızı belirledikten sonra, paragraf içlerinden başlıklara, açıklamalara ve tüm diğer ögelere kadar içeriğinize serpiştirin. Bunun kişisel SEO planınızda takip edilmesi gereken adımlardan sadece biri olduğunu unutmayın.
19. Meta etiketlerinizi optimize edin
Blogunuz için meta ve başlık etiketlerinden söz ederken, bir bütün olarak blogunuzun açıklamalarını, başlıklarını ve URL’lerini ve içindeki sayfaların veya yazıların her birini kastediyoruz. Meta etiketler, blog yazılarınız için arama motoru sonuçlarında görünecek olan şeylerdir.
Bu bileşenleri optimize etmek için anahtar kelime araştırmanızdan yararlanın. Seçtiğiniz ifadeleri kullanmak için en iyi yer burasıdır. Bir numaralı anahtar kelime seçiminizi başlıklara, açıklamalara ve URL’lere dahil edin. Wix sitenizin kontrol panelinden ve her bir blog yazısının ayarlar bölümünden meta etiketlerinizi özelleştirebilirsiniz.
20. Alternatif metinler yazın
Alt text olarak da bilinen alternatif metin, ön uçta görünmez, sitenin kodunda bulunur ve sitenizdeki görüntülerin yazılı bir açıklamasıdır. Bu adım, sitenizi ekran okuyucuları aracılığıyla engelli kişiler için erişilebilir hale getirmenin önemli adımlarından biridir. Ayrıca, arama motoru algoritmalarının görüntünün ne olduğunu anlamasına da yardımcı olur. Arama motorları bunu sonuç sayfaları için sıralama sürecinin bir parçası olarak kullanır. Başka bir deyişle, anahtar kelimelerinizi burada da kullanın! Daha fazla bilgi için SEO dostu alternatif metinler yazmakla ilgili bu ipuçlarını izleyin.
21. Rakiplerinizden öğrenin
Bloggerlar için SEO söz konusu olduğunda en iyi tavsiyeyi yine sizin gibi bloggerlardan alabilirsiniz. Rakipleri takip etmek önemlidir. Anahtar kelimelerinizi Google’a yazarak önce hangi yayınların yazılarının göründüğünü mutlaka kontrol edin. Herkes gibi siz de arama sonuçlarında ilk sayfada çıkmak istersiniz. Bunun yolu da şu anda ilk sayfada çıkanları dikkatlice incelemekten geçer. Hangi konuların ele alındığını, yazıların nasıl formatlandırıldığından içeriğin uzunluğuna, SERP (arama motoru sonuçları sayfası) üzerindeki SEO başlığına ve yazının başlığına kadar, tüm ögelerin nasıl yapılandırıldığını görmek için makaleleri okuyun.
Kendi uzmanlığınızı, rakiplerinizin yazdığı en iyi makalelerin kapsadığı tüm konuların bir karışımı ile birleştirmek, sizin yazılarınızı daha da kapsamlı bir hale getirir. Bu yöntem, sıralamalarda üstte çıkmak ve reklam çabalarınıza yardımcı olmak için size iyi bir şans verecektir.
22. Backlink’ler alın
Backlink denen bağlantılar, kullanıcıları internetteki dış kaynaklardan sitenize yönlendirir. Saygın kaynaklar içeriğinizi önemsiyor ve sitenize bağlantı veriyorsa, arama motorları da sitenizi daha alakalı bulur. Böylece sitenizin SEO performansı artar. Burada, sitenize backlink alabilmeniz için kullanabileceğiniz konuk blog yazarlığı, sitenizin URL’lerini dizinlere gönderme ve birçok farklı strateji hakkında bilgi bulabilirsiniz.
23. Yazılarınıza blogunuzdan bağlantılar serpiştirin
Başka bir bağlantı stratejisi de bir blog yazınızı bir başka blog yazınız aracılığıyla tanıtmaktır. Yazdıkça, daha önce yazdığınız diğer içerikler hakkında konuşma fırsatı bulacaksınız. Örneğin, bir yazıda blog tanıtımından bahsederken blog şablonlarıyla ilgili farklı bir gönderiye bağlantı verebiliriz. Sanırım ne yapmak istediğimizi fark etmişsinizdir 😉 Blogunuz genelde sadece bir ya da birkaç konuya odaklanan bir yapıda olacağından, bu tanıtım yöntemini uygulamanın o kadar da zor olmadığını göreceksiniz.
24. Blogunuza schema markup ekleyin
Bu ve sonraki adım, Google’ın bilgi toplamak ve arama sonuçlarını en kullanıcı dostu şekilde görüntülemek için kullandığı yöntemlerden ikisidir. Yapı veri işaretlemesi diye çevrilen schema markup, “zengin kırpıntılar ” olarak bilinen ve farklı arama sonucu sorgularında yer almaya hak kazanmak için Google’un blogunuzun yapısını anlamasına yardımcı olmak için kullanılan bir koddur. Bunlar, sıralı listeler ve carousel gibi şeyleri içerir. Blogunuza bir schema eklemek için, sitenizin kullanıcı panelinden “Schema’yı Etkinleştir” seçeneğine tıklayabilirsiniz.
25. Hızlandırılmış mobil sayfa (AMP) özelliklerini etkinleştirin
AMP (hızlandırılmış mobil sayfalar), Google’ı yayınınızla ilgili bilgilere yönlendirmenin başka bir yöntemidir. AMP, blog sayfalarının depolama boyutunu daha hafif hale getirip küçük cihazlarda daha okunabilir olmasını sağlayarak, blogunuzun mobil sitenizdeki hızını artırır. Ayrıca, Google’ın algoritması tarafından, yayınınızı carousel gibi, belirli mobil arama sonucu özelliklerinde çekmek için site listesine dahil etmeleri gerekip gerekmediğine dair bir belirleyicidir.