Web3 Nedir: İnterneti Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?

Web3 Nedir: İnterneti Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?

Web3 (Web 3.0 olarak da bilinen) özellikle yaratıcı işler yapan bağımsız çalışanların ve küçük işletmelerin online varlığını ve kitlelerle etkileşimini, web sitesi oluşturma sürecinden markalaşma ve pazarlamaya kadar nasıl değiştirecek?

Web3 hakkında hala bilmediğimiz birçok şey olsa da uzmanlar, web3 destekçileri ve karşıtları çoktan bu alandaki umutları, teknolojileri, potansiyel faydaları ve olası tuzakları konuşmaya başladı bile. Takip ettiğimiz kadarıyla birçok marka ve sektör de web3’ün bazı temel bileşenlerini uygulamaya koymaya başlamış durumda.

Bu makalede, web3’ün tanımı, belirleyici özellikleri ve online dünyalarımız üzerindeki etkisinden de bahsederek internetin şimdiye kadarki evrimi hakkında bilmeniz gerekenleri aşağıdaki başlıklarla açıklayacağız.

Web3 Nedir?

Web3, henüz tamamlanmayan ancak şu an geliştirilmekte olan internet altyapısını ifade ediyor. Web3 destekçilerine göre gelecekte internet, yapay zeka (AI) ve machine learning sayesinde bugünküne kıyasla daha kişiye özel, akıllı ve otonom bir gezinti deneyimi sunmayı amaçlıyor.

Web3 kavramının temeli merkezi olmayan bir internet, halka açık block zincirleri, kripto para birimleri ve NFT teknolojilerine dayanmaktadır. Merkezi olmayan bir yapıya sahip olmasından dolayı, kullanıcıların internete Google, Apple veya Facebook’un aracılık ettiği hizmetler sayesinde erişmeleri yerine internetin parçalarına sahip olup onları kontrol eden bireylerin kendileri olmalarıdır.

Bu çözümün destekçilerine göre, nihayetinde veri toplayan ve kullanıcı hareketlerini takip eden büyük platformlar ortadan kaldırılacak, tüm sansür ortadan kalkacak ve İnternet daha şeffaf ve erişilebilir hale gelecek.

Web3 Kavramı Nasıl Kuruldu ve Evriliyor?

Web3 terimini 2014 yılında Ethereum’un eş kurucusu Gavin Wood ortaya attı. Terim, Tim Berners-Lee’nin popüler hale getirdiği “web 3.0” veya “Anlamsal Ağ” yani Semantic Web kavramını temel alıyor.

2021’de Wired dergisine verdiği bir röportajda Wood, web3 vizyonunu şöyle özetliyor: “Daha az güven, daha çok gerçek.”

Web3, blockchain teknolojisinden yararlanarak iş dünyasında bolca ilgi yaratacak merkeziyetsiz bir internet ekosistemi yaratma sözü veriyor.

The New York Times’ın haberine göre Girişim Sermayesi firmaları 2021 yılında kripto projelerine 27 milyar doların üzerinde yatırım yaptı ve bunun büyük bir kısmı web3’ü inşa etmeye yönlendirildi.

Bu firmalardan bazıları şöyle:

  • Two Sigma Ventures kripto para ve web3 sektörüne 400 milyon dolar yatırım yapacağını açıklayan bu firmalara bir örnek.
  • Reddit’in platformundaki “Karma Puanlarını” token haline getirerek kripto para teknolojisine hazırlandığı bildirildi.
  • Dijital moda markası RTFKT’yi satın alan Nike da dijital dönüşüme hazırlanan birçok moda markası arasına katıldı.

İyimser görüşlerin karşısındaki birkaç kötümser görüş, bu alanda büyüyen heyecanı bir nebze dengeliyor. Web3 henüz tamamen uygulanmadığı için kimse kavramın başarısını veya başarısızlığını kanıtlayamıyor.

İnternetin evrimi: Web şimdiye kadar neler gördü?

Web tarihinde yeni bir döneme mi girdik? Önce Web 1.0 ve Web 2.0’ın belirleyici özelliklerine bakalım. Gündelik internet kullanımımızı tarihi bir bağlama yerleştirerek bu evrimi daha iyi anlayabiliriz.

Web1 (1991-2004)

Web 1.0 internetin 1990’lardaki hali. Kullanıcılar statik web sayfalarından oluşan web1’in arayüzüyle yalnızca gerektiği kadar etkileşime geçiyordu. Bunun yanı sıra büyük şirketler birçok web sitesinin sahibiydi ve kullanıcı tarafından oluşturulan çok az içerik vardı. Bu özellik, web1 ve web2 arasındaki en büyük zıtlıklardan biri.

O zamanları yaşamamış olanlar veya hatırlamayanlar, web’in AOL ve Netscape (linklerde archieve.com sitesinden alınmış görüntüleri yer almakta) gibi siteler ve tartışma forumları bulunan bir versiyonunu düşünebilirsiniz. Bu dönemde web tasarımı henüz çok yeniydi ve kullanıcılar genellikle internette yalnızca içerik okuyordu.

AOL’un 2000 yılındaki arayüzü web1’in ilerleyen dönemlerini çok iyi yansıtıyor.

Web2 (2004-günümüz)

Bugün gezindiğiniz internet web 2.0. “Sosyal ağ” olarak da bilinen web2, sanal kullanıcı odaklı bir ekosistem gibi çalışıyor.


Web2 boyunca Javascript, HTML5 ve Facebook (yeni adıyla Meta) gibi CSS3 kullanan siteler, Google, YouTube ve son olarak Amazon gibi e-ticaret platformları yaratıldı. Bu gelişmeler, web2’yi kullanıcı tarafından oluşturulan içerikler, sosyal ağlar, etkileşimler ve etkileşimli tasarımlardan yararlanan platform tabanlı bir yer haline getirdi. Ayrıca kullanıcı arayüzü tasarımı ilkeleri de gittikçe daha çok vurgulandı.

Web2, Google ve Meta gibi “Big Tech” adı verilen büyük teknoloji şirketlerinin veriye sahip olduğu ve veriyi dağıttığı merkezi internet dönemi. Biz internetteki gezintilerimizden bilgi alırken, şirketler de genellikle sağladıkları hizmet karşılığında bizden bilgi alıyor. Sonrasında şirketler bu verileri hedefe yönelik dijital pazarlama için kullanıyor.


Artan mobil kullanım da internetin, web2 döneminde katmanlı olarak büyümesinde bir rol oynuyor. Uygulama geliştirme süreci, kullanıcıların içerik, ürün ve hizmetlerle etkileşime geçme, bunları tüketme ve üretme şeklinde devrim yarattı. İhtiyacımız olan her şey erişilebilir, kullanıcı dostu bir arayüzde toplandı.

Facebook arayüzlerinin 2005’ten 2009’a kadarki evrimi

Web3’ün Belirleyici Bileşenleri ve Özellikleri

Web3’ü katı bir şekilde tanımlamak için çok erken, bu yüzden bu yeni dönemde web sitesi oluşturma veya işletmenizi bu döneme hazırlama konusunda ayrıntı vermemiz mümkün değil. Ancak web3’ün gelecek vizyonu ve günümüzdeki web’den farklılıklarını daha iyi anlamak için ortaya çıkan prensipleri ve yön veren teknolojileri inceleyebiliriz.

Web3, Anlamsal Ağ kavramı etrafında şekilleniyor. Berners-Lee, bu anlamsal ağ içinde bir “veri ağı” ve herkesin buluşabileceği, yazı yazıp okuyabileceği ortak bir ortam öngörüyor.

Aşağıda web3’e yön veren teknolojilere bir göz atalım:

Blockchain Teknolojisi

Blockchain, web3’ün dijital veri tabanı olmasının yanı sıra mevcut merkezi web’i bu durumdan çıkaracak itici gücü de yaratacak. Bu teknoloji kullanıcıların bir aracı olmadan veri oluşturmasına, depolamasına ve veriyi güvenli bir şekilde yönetmesine olanak tanıyor.

Merkeziyetsizlik

Veriler, uygulamalar ve hizmetler blockchain’de birden çok konumda depolanacak ve merkezi bir otorite olmadan dağıtılacak. Böylece kullanıcılar daha çok kontrol kazanırken Meta ve Google gibi “Big Tech” şirketleri bilgileri hedefe yönelik pazarlama için kullanma konusunda daha az fırsat elde edecek.

Yapay Zeka

Gelişen makine öğrenme, uygulamalar ve kullanıcı arayüzleri arasında daha akıllı etkileşimleri mümkün hale getirecek.

Kripto Para

Blockchain kayıt defterlerine (örneğin, Ether veya Bitcoin) dayalı güvenli ve merkeziyetsiz bir para birimi. Kripto paralar şu an web2’de kullandığımız para birimlerinin, bankalarının ve ödeme işlemcilerinin yerini büyük oranda alacak. Bu para birimleri, web3 işlemlerinde kripto cüzdanlar ve dijital cüzdanlar gibi yöntemlerle kullanılabilir.

Merkeziyetsiz Finans (DeFi)

Merkezi olmayan finans (DeFi) kavramı, finans şirketlerinin çevrimiçi işlemlerde aracılık yapmasının ortadan kaldırılmasına dayanmaktadır; bu, blok zinciri ve kripto para birimi tabanlı teknoloji kullanılarak elde edilecektir.

Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar (DAO)

Online hizmetleri DAO’lar veya merkezi liderliğin bulunmadığı ve kullanıcıların sahip olduğu topluluklar yürütecek. Buna örnek olarak, NFT koleksiyonları satın almak, girişimleri desteklemek gibi amaçlarla Ethereum ve benzeri kripto paraları kullanan yatırım grupları verilebilir.

Merkeziyetsiz Uygulamalar (dApp)

Web3’teki dApp olarak da bilinen web uygulamaları, P2P blockchain ağlarında çalışacak. Günümüzde web uygulamalarının arka ucunu genellikle şirketler gibi varlıklar kontrol ediyor. Buna kıyasla dApp’lerde katılımcılar, üçüncü taraf müdahalesi olmadan aynı anda içerik yayınlayabiliyor veya tüketebiliyor.

Otonom Kullanıcı

Merkeziyetsiz web3 izin gerektirmeyen, herkesin katılıp bir şeylerin sahibi olabildiği sansürsüz, demokratik bir web’i mümkün kılarak kullanıcıların genel anlamda otonom olmasını destekliyor.

Anonim Kullanıcı

Web3’teki yapay zeka teknolojileri, kullanıcıların dijital kimliklerini gerçek kimliklerinden ayırmasına olanak tanıyacak. Blockchain teknolojisiyle artan veri güvenliği sayesinde web3, şirketlerin bireylerin kişisel bilgilerine ve tarama geçmişlerine erişmesini zorlaştırmayı hedefliyor.

Web3 Konsepti Bugün Neye Benziyor?

Halihazırda kullanılan birçok teknoloji, web3 kategorisine uyuyor. Yukarıdaki teknolojilerin birçoğunu duymuş, hatta kullanmış olabilirsiniz. Bu yeniliklerin hiçbiri web3 ekosisteminin tam anlamıyla geliştirilmiş halini göstermese de gelecekte göreceğimiz manzarayı yavaş yavaş oluşturuyor:

Metaverse Kavramının Geliştirilmesi

Metaverse artırılmış gerçeklik cihazları kullanılarak girilen 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen bir bakıma internetin yeni halidir.

Bağımlılık yaratan bu evrensel sosyal medya platformu, kullanıcılar için yeni bir sanal dünya yaratarak şirketler için yeni bir gelir kaynağı olurken, dijital pazarlama ve içerik pazarlaması içinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkacak.

Birçok şirket markasını geleceğe hazırlamak için VR ve yapay zeka teknolojileriyle denemeler yapıyor. En önemli örnekler arasında avatarlar için dijital moda koleksiyonları sunan Balenciaga, Prada ve Thom Browne ile metaverse’te NFT sergileri düzenleyen Institut var. Türkiye’de ise İş Sanat, kendi özel koleksiyonundan bir seçkiyi metaverse’te düzenlenen NFT sergisiyle sanatseverlere sundu.

NFT Heyecanı

NFT, blockchain’de saklanan eşsiz bir dijital veri birimi. NFT’ler dijital dosyaların sahiplerinin kimliğini onaylayarak oyun, koleksiyon ve sanat sektöründe devrim yaratmış durumda. Bugün birçok sanatçı kripto tabanlı dijital pazar yerlerinde NFT yapıp satıyor veya bunları dijital sanat portfolyolarında sergiliyor.

Kripto Para Yatırımları

Kripto paraların popülerliğini göz ardı etmek zor. Bitcoin’in 2009’da tanıtımından bu yana yeni ekonomi sistemi fikri, birçok kişi ve şirkete ilham verdi ve 4.000’in üzerinde türde kripto paraya yatırım yapıldı.

Web3’ün Sınırları ve Erken Dönem Eleştiriler

Web3’ün bu erken döneminde kavramı eleştirenler, merkeziyetsiz ileri teknolojiyle bile web’in daha demokratik hale gelebileceğinden şüpheli.

Bazıları da blockchain teknolojisinin henüz emekleme aşamasında olduğundan ve etkisinin değerlendirilemeyeceğinden bahsediyor. What is Web 2 kitabının yazarı Tim O’Reilly, teknoloji topluluğunun daha önce de web3 üzerine çekici idealleri değerlendirdiğini söylüyor. Ancak sistem henüz merkeziyetsiz teknolojilerle web3 dışı varlık ve sistemler arasında köprü oluşturacak seviyede gelişmiş değil.

O’Reilly, “Web3 konusunda heyecanlanmak için neden çok erken?” (Why it’s too early to get excited about Web3) adlı makalesinde şöyle diyor:

Web3, genel kullanıma yönelik mali sistem veya merkeziyetsiz düzende genel sistem haline gelecekse gerçek dünyayla, gerçek dünyanın hukuk sistemleriyle ve işleyen ekonomisiyle web3 arasında sağlam arayüzlere ihtiyaç var.

Web3 konusundaki şüpheleriyle teknoloji dünyasında dikkat çeken bir diğer isim de Molly White. Yazılım mühendisi White, Web3 Is Going Just Great (Web3 Harika Gidiyor) adlı açık kaynak blog’unda web3’ün görünmeyen savunmasız yönlerini ortaya çıkarıyor. White, sitesinde NFT/kripto piyasalarındaki dolandırıcılık ve yolsuzluklar hakkında haberlere gerçek zamanlı olarak yer veriyor. Ayrıca blog’da erken dönem web3 oyuncularının ekonomi, kültür ve çevre üzerindeki etkileri de eleştiriliyor.

Birçok kişi de web3’ün sürdürülebilirliği konusunu eleştiriyor. Blockchain teknolojilerinin erişilebilir yapısı, kuruluşları ve markaları çevre için tanıtım yapmaya ve yardım toplamaya yönlendirse de bu işlemlerin maliyetleri de çevreye zarar veriyor. Bazı kuruluşlar ise şimdiden bu tuzakları aydınlatarak web3’ün çevre üzerindeki etkisini geliştirme çalışmalarına başladı.